21 Kasım 2024 Perşembe
GÖZ HAPSİ
20 Kasım 2024 Çarşamba
TIKIRTI
18 Kasım 2024 Pazartesi
SALINIM
Yıllandı yıllarca
Yitti, yitirdi.
Yattı, yaşadı
Yedi, yöneldi.
Harflerin sonsuz sırasına.
Öldü ölmeden.
Yollandı, yolcu
Yürüdü yıllarca
Yandı, yanandı.
Yenildi yeniden
Yoktu, yok oldu.
Bir çift söz arasında.
Binlerce usanmışlığın sonunda
Bencilce yaşanan hayata
Son verilirdi.
Bir şiirin mısralarında.
MAHUTAP
10 Temmuz 2024 Çarşamba
DAĞ BOZUMU
Dağlarıma dönüyorum.
Dağlandıkça gözlerim.
Gökyüzünün farklı bir rengi olduğunu
Yağmurun ıslattığını farketmeden.
Yaşamsal hiçbir döngü
Yüreğimi alıkoyamaz dağlardan.
Sessiz ve mağaralarında
Yalnızlık çizen ilkçağ insanları
Beni saygıyla karşılardı.
Her nereye yönelse yalnızlığım
Saygıyla karşılanır gözlerde.
İlk çağ adamı tüfeği bilmezdi.
Onlara barutu ve sevdayı ben öğrettim.
Böylece patlardı yanardağlar.
İlk çağ adamı gözlerini bilmezdi
Onlara gökyüzünü ve mehtabı ben öğrettim.
Böylece kalem olurdu elleri
Duvarlara çizerlerdi.
İlk çağ adamı sevdayı anlamadı
Tüfeği sevdi.
Bir tüfek sadece ellerinde
Kalem duvarlarda kırıldı.
Bir tüfek sadece
Belki de gözlerindi.
9 Haziran 2024 Pazar
AHFA
Sorgulamadan
Sorgulayıcı bakışlarla
Devrimci bir yürekle çıkılır kaldırımlara.
Haykırılır tüm hesaplar
Görülmeyen sırları aşikar eder
Sorgulamadan.
Adımlar uygun adım
Zoraki bir düzenle atılır kaldırımlarda.
Gözlerin nemi
Islatır kaldırım taşlarını.
Sorgulayarak
Soluyunca solgun yüzleri
Devrimci bir suskunlukla
İnilir sokaklara.
5 Şubat 2024 Pazartesi
"ASR"
Yemin ederim yazgıma.
Kabzama namlu değdi!
bir ölüm tasarladım.
Kabul görmüş mitlerimi,
Kusunç gecelere bağışlayınca;
Çığlık sesleri yükseldi her saç telime karşı.
Yükselir
çünkü
Geceleyin karanlığa seni koyup, saçlarımı sana okşardım.
Sen dediğime bakma.
Aramızda topraktan gelen,
Asi bir ciddiyet var.
En az hüsranın hasadı kadar bereketlidir bizim uzaklarımız.
Kulağıma kendi sesim yankılandığında,
Koridordan daha fazlasıdır zaman için.
Sobanın üstündeki meyve kabuğuna ne olduysa o an,
Acı bana dokundu.
Aromatik bir keder olabilir ancak.
29 Ocak 2024 Pazartesi
BAN
Seni bildim
İsmin balmumundan göklerde
Bulut muamması kanıma karıştı
Bekledim sen gelesin
Bekledim şam-u seher
Dumanı tüterken dağların
Henüz zehir etti bana
Namussuz gazel
Başımdaki ak saçıma
Gönlümdeki dikiş, yara
İspirtodan ala yakman beni
Ebrek ebrek dokunman bana
Yok mu artık aşktan evrak
Akren ettin beni bana
Ben beklerim şam-u seher
27 Ocak 2024 Cumartesi
ONSRA
Günlerce
Gecenin yalnızlığını tadarak
Uzaklaşınca yıldızlardan
İçimde yer eden acının
Sesini işittim
alnımı geceye yasladım.
Sorgulayan bakışlarla geçen geceye
Solgun sesimi yükseltip
Çağırdım gecenin devlerini.
Dev adımlarıyla
İnletirken sessiz sokakları,
Bekleşen diğerleri
Yıldızların sayısız uzaklığına
Övgüler dizerdi.
Uçsuz ama bucaklı yolları
Arşınlarken
Bakışların daldığı uzaklıklar
Buğulanır camlarda.
Gecenin bir vaktidir,
Hayat denen
Kalabalık sokakların ıssızlığı.
Sokak lambasının sarılığında
Seyirlik kar taneleri.
Seyrederken seni
Ay ve güneşin ışığında
Ben
Sensiz
Bu
ışıltı içinde
Kar taneleri sıcaklığında
Sokak lambasının sarılığında
Uzaklaşıyorum
Adından.
Seslenmek adını
soluk şehrin
yamalı sokaklarında
Kaldırımları şahit kılarak
Bakışlarına
Bakışına
Bakmak
Varolmak kayrasıyla.
26 Ocak 2024 Cuma
BİCU
BİCU
sokakta her yabancıda aradığım çehre,
sensin.
dikildiyse halkın çığırtkan gözleri üzerime
bunu yalnızca uzlaşmamak üzere oldukları
yasak düşünceler, garip iddialar
ve hiç sevilmeyecek kokuları oldukları içindir...
ben yaşamayı en az senin kadar hafife alıyorum.
mesela yaz akşamları ruhumu okşarken Rabbin nefesi,
çekirdek seslerine karıştırarak sesimi
bir kış armonikası hazırlıyorum.
aradığım çehre sensin.
ruhuma askıladığım birkaç duyguyla seni ıskaladıysam,
telkini nerde bulacağım?
bana soğuk nefesler, tiksinç kokular değil;
Rahmandan, rahim olan gerekli!
alışık değilim çağın hallerine.
ellerindeki boyalarla sokağa umut vermek niyetinde değilsen,
karanlığa hapsedersin bizi.
işte buradayım!
yaşayarak öldürdüğüm her hücremin katilliğini üstleniyorum!
duamın sonuna geldim,
yaşamak çilesini ölümle nefeslenerek
ancak,
ben olan fani yüceltebilir...
-yusuf abat
DEVİRİM
Hayata bir merhaba gerekti. Elvedalarla dolu geçmişin Gururlu ama sessiz çırpınışı Gözlere korku yüklerdi. Anlamalıydı bahçe görme...
-
Yemin ederim yazgıma. Kabzama namlu değdi! bir ölüm tasarladım. Kabul görmüş mitlerimi, Kusunç gecelere bağışlayınca; Çığlık sesleri yü...
-
Dağlarıma dönüyorum. Dağlandıkça gözlerim. Gökyüzünün farklı bir rengi olduğunu Yağmurun ıslattığını farketmeden. Yaşamsal hiçbir döngü Y...
-
Ölümü beklemek sevdiğim Seni beklemek gibi Hasta bir biçarenin beklediği gibi Umutsuz, ölümü bekler gibi. Ölümü beklemek sevdiğim Hasr...