Kimsesiz bir baş ağrısı bu.
Sancımalar arasında med-cezir.
Söylenceler türedi bu aralıkta,
Varsaymışlar ki o mahi
Deryaya küsmüş.
Ne ağır bir kelime.
Kimsesiz bir baş ağrısı bu.
Kara gövdemi taşlara çaldım.
Başımı duvarlar karşıladı
Nedensizliğin nedeni olmak için
Güneşin şark sıralarında
Doğuşunu seyrettim.
Bir ömür daha gerekli diye mırıldanan
Şarkıya eşlik ederken
Gözlerime güller battı.
Kimsesiz baş ağrısı,
Duvarlara sevdalı başımı
Kara toprağa sözledim.
Öyle ya
Verilmiş sözlerin yalanlığı değilmiydi
Bizi kimsesiz bırakan?
Başımı kimsesizlik belasına gark eyleyen?
Kimsesiz ve sessiz.
Eşsiz sayılmayan eşlilikle
Anlaşılırmı nedensizliğin nedeni?
Kara gövdemin üzerinden alıp başımı
Çöllere vurmalıyım.
Gözlerime çalınan yalan gölleri
Serap bilerek yürümeliyim
Hatta koşmalı belki.
Yetişemem, yakalayamam
Yazgımın hangi belde de olduğunu
Hangi gülün dikeninde beklediğini bilemem.
Söylenmiş söylenceler.
İşitilmiş tüm haykırışlar.
Başımın kimsesiz ağrısı
Gözlerime sürgün edilmiş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder