16 Kasım 2021 Salı

BİR GÜZ SONU

 

Bir güz daha geçti ömürden.
Sararan yapraklar gördüm.
Ürkek sevgililer,
Cesur yalancılar.
Kapkara dumanlar salan
Sessiz bacaları gördüm.
Bir güz daha geçti ömürden.
Baharın cıvıl cıvıl bahçelerinde
Pür neşe ile koşuştururken çocuklar,
O bahçelerin ıssızlığını gördüm.
Bir güz daha geçti ömürden,
Gözlerinin yeşilliğine boyanan doğanın,
Ölüm korkusuyla
Nasılda sapsarı kesildiğini gördüm.
Bir güz daha geçti ömürden.
Şimdi ovalarda sessizlik,
Odalarda kömür kokusu,
Kışın yani ölümün sessizliği,
Bir güz daha geçti ömürden.

15 Kasım 2021 Pazartesi

KUŞLUK VAKTİNİN DUASI


Sabahın kuşluk vaktine dua
Yükselen her sözün ardından
Geceden korkan yürek
İçin için dökülür
Kuşluk vaktinin derinliğine.
Dağların ardından güneş
Bir devrimci edasıyla gelir.
Kabul olmuş her bir duadır
Gecenin karanlığından korkmuş
Gözleri karanlığa yabancı
Sabahın kuşluk vaktine dua eden
Her bir insan için.

22 Ekim 2021 Cuma

KARANLIKTAKİ KADIN

 

Gölgeler arasından seyrediyorum seni

Gözlerini görmek kâfi gelir

Söylenecek çok söz varsa da

Söyleyecek dil bende değil

Işığa mahkûmdur her mahlûkat

Sen tenzih edilmişliğin hükmüsün

Karanlıklarda bezmişliğin

Aydınlığa tükürmüşlüğün

Yüzün anımsanır tarihin tekerrüründe

Ben döngüsel kayboluşlar yaşarım

Yaşam doğrusaldır

Ben yolumdan şaşarım

Çalakalem yazılmış sana her şey

Hakkında bilinen benim için tek şey

Karanlıktaki bekleyişin

Yüzüne vuran az bir ışık var

Oda nuru cemalin

Çehren parçalıyor ahdimi

Kemale erdiremiyorum vehmimi

Seyrediyorum gölgeler arasından seni

Böylesi benim bekleyişim

Pusmuş her uzvuna

Derin bir hüzün

Yüzünde duran gamzeyi güzün

Dokunmak isterdim o anda

Sonbaharı beklemek icap eder

Zamanın sürati aşıyor beni

Mekândan zamandan münezzeh bir sen

Zamana mekâna indirgenmiş ben

Karanlığına çekiliyorum hasbelkader

Bu alnıma yazılmış en güzel kader

Kadehin sonundaki dirimde yeter

Emrihak vuku bularsa eğer

Karanlıktaki kadın

Gölgelerden seni seyrediyorum

İçine çekilip çekilip mest oluyorum

Yanına al ben deniz kulunu

Gayba karıştır zatı suudumu

26 Eylül 2021 Pazar

KORKU

 

Korku
Neydi lügatte ki anlamı?
Çekinmek mi?
Yoksa çekilmek mi?
Korku bana göre
Uyanamamaktı.
Gözlerine dalıp gidememek,
Yağmurlu bir sonbahar gününün
Toprak kokusuyla
Uyanamamak.
 
Uzanamamak ellerine
Yağmurun her damlasını
Çehremde hissedememek
Anlatamayarak insanlara
Korkunun sensizlik olduğunu.
 
Hayır, kimse bilmez
Bilmesin
Ben değil
Herkes korksun.
 

7 Eylül 2021 Salı

Ölümüm Senden Olsun

 Güzel şiirler yazardım eskiden

yaşama dair umutlarımın çepeçevre

beni sardığı zamanlardı

mısralar akışıydı yaşamımın

 

kalem kendisinin efendisi oluyordu

böyle zamanlarda yazmak güzeldi

kaygısızca hecelerdim adını

gitmek, kalmak hesabı yapılmazdı parmaklarla

günleri saymazdık beraber

tek kişilik bir hesap defterim hiç olmadı

 

zamanın benim için anlamı

senle başlayan gün

geceden ettiğin iyi dileklerle uyku sefası

kaygısızlığıma gölge düşeli

tek başına hücresine mahkum bir deli

 

oldum olalı adam olmak istemedim

hep çocuk gibi gör istedim, beni

yetişkinliğime erersem

soğursun benden, öyle düşündüm nedense

yaşamın yükü çökerse omuzlarına

sevdan eriyip gider diye düşündüm

 

biliyorsun hep bencildim

sevmek ve sevilmek konusunda

birine fazla birine az

eşitliğini sağlayamadığımız esas

 

geceden sohbetlerini severdim

bana çokça ilham verirdi

sesini hala duyar gibiyim

okunan en güzel şiirin

ham hali

fonu benim rüyama bırakılmış bir tercih

 

iştahsız yiyorum tüm öğünleri

çatal tutuşunu düşünüyorum

bir ressamın tuvale darbesi

gören de zanneder

anan baban sanatçı doğurmuştu seni

ama böyleydin nezdimde

 

kalemle muhabbetlerimi severdin

uzaktan izlerdin hep

senin için yakınlık

karanlık odaya girmek kadar ürkünçtü

 

kollarıma teslim olmak istemezdin

kaybedilen savaşın taraftarı olmak gibi

ittifakta kurulabilirdi

ben savaşı terketmeye hazırdım oysa

 

insanları izlemeyi severdin

seni ne kadar incitirlerse o kadar seyir

bense onlara öfkeyle bakardım

seni kırdıkları kadar öfke

terk ettikleri kadar nefretle

 

güzel kitapları hep bulurdun

bulurdun bulmasına da

eski bir sahafçı edasıyla

istiflerdin sadece

okumak senin için meziyet

benim içinse, bütünsel bir eğlence

 

sessizliğine ortak olamıyordum

korkuyordum sessizliğinden

ya konuşmasaydın bir daha benimle

ne anlatılabilirdi benden geriye

 

kıskanır mıydın, kızar mıydın

anlamazdım hallerini

garip gureba olurdum yanında

ama mülteci hissettirmezdin kendine

 

ben ülkesinden kovulan olmadım hiç

hiç el açmadım yabancı birine

muhtaç olduğum kudret

gözlerinin akında gizliydi

 

topuklara kuvvet şiarımızdı

gezmelerine yoldaş olurdum

yollar senin, manzaralar benimdi

sonra el değiştirirdi, bu böyle giderdi

 

nefesimi keserdi saçların

saçların ki dünyanın göğsünde

atan çiçek gibi

oysa ben bağ bahçeden anlamazdım

sense papatyaları severdin

 

mevsimlerle kavga etmezdim önceden

sen çiçekleri sevdin seveli

kışa, yaza düşman kesildim ben

mevsimleri saymayı terk ettik

 

akşam haberlerinden haz etmezdin

memlekete bakmak lazım gelirdi bazen

ben gazetelere sardım

sense küpürlerini toplardın ilk elden

 

eve yeni bir komodin alınacaktı

renklerle uyumlu, ahşap olacaktı

sen hiçbirini beğenmedin

ben marangoz oldum senin için

 

gece uyumazdık sabaha değin

şimdi sabah bana

gece sana yabancı

ben güneşe küstüm böylece

 

neşen hakikati olurdu gecenin

kahkahan yatak odasının nefesi

ve ettiğin her söz

rengi olurdu odaların

sen gidince ben eve girmez oldum

 

ara sıra bahçedeki hamakta oturur

komşularla sohbetini anımsarım

ektiğime sövdüğün, biçtiğimi övdüğün

komşularla dedikoduların olurdum

 

arkadaşlarını kıskanırdım hep

seni en güldürenin ben olmasını isterdim

başkası olsa göğsüm sıkışırdı

şebek olurdum böyle vakitlerde

 

vakitlice gitmedin benden

ben hiç hazır olmadım gidişlerine

bir gidişin var ki

ölümü oldu benim, benime

 

ama inanır mısın

ne buruk ne kızgın ne de üzgünüm

tam bıraktığın halimle

ölümüm senden olsun diyorum

benim ölümüm, sen ol diyorum


4 Eylül 2021 Cumartesi

AY IŞIĞIM

 Titriyorum,

Ellerim titriyor,

Ay ışığında arıyorum

Gözlerinin aydınlığını.

Yüreğim sen oluyor

Uzaklarda çarpıyor.

Ellerimde zifiri karanlık

Geceyi avuçluyor. 

Neredesin ay ışığım.

Özlem

Gitmeler,

Beklemeler

Huzur...

Sende anlam bulur.

28 Ağustos 2021 Cumartesi

AYRILIK MANİFESTOSU

 

Oysa hazırdı gitmeler.
Atılacak her adımda
Dökülecek her kelime
Hazırdı.
Zaman,
Uzatıyor gözlerine olan sürgünü
Sürgünüm uzuyor.
Akrep yelkovanla düşmanken
Masumlar ölüyor...

1 Mayıs 2021 Cumartesi

GÖLGELER VE ŞİİR.

Uzuyor duvarda

Bedenimin isli gölgesi.

Günler geçerken ardı ardına,

Ben gölgemde

Güneşi almışken ardıma

Bir hülya içindeyim.

Dalıyorum usulca.

Gün gölgemi yaşatıyor.

Ve ben,

Gece olmasından

Ölesiye korkuyorum.


Uzuyor duvarda

Bedenimin isli gölgesi.

Günler geçerken ardı ardına,

Ben sende,

Dünyayı almışken karşıma.

Tutup da elinden ,

Yürüyorum.


Uzanıyorum ellerine.

Gözlerin bir merhaba oluyor,

Gözlerime uzanıyor.

Ve duvardan siliniyor,

İsli gövdemin

Yorgun gölgesi.

 

 

 

 

 

 

 

16 Nisan 2021 Cuma

UNUTULMUŞ AĞLAMA

Bir tını,
Bir ses,
Bir hoş seda arıyor gönlüm.
Bir hiç,
Bir yokluk,
Bir sensizlik içinde gönlüm.
Bir sessizlik,
Bir korku,
Bir uçurum kenarında gönlüm.

Gönlüm, 
Sabret, dayan, 
Yürü şu yolları
Yürüde bitsin şu hasret.
Yürü gelmeyen o
Derin vuslatın üzerine.

Ağla gözlerim.
Unuttuğun ağlamaya ağla.
Aşk!
Ey derin hasretim!
Ey gelmeyenim!
Ağla hasretim.
Unuttuğun ağlamaya ağla.


15 Nisan 2021 Perşembe

MANİFESTO

Yürek burkan anılardan geçtik,

Yürüdük durduk bu diyarda.

Bir güzel hülya peşinde,

Bir güzel sevda uğruna.

 

Adem evvelinden buruğuz

Az be az,

Boşluğa kalemle yaslanıyoruz.

Şiirler ruhumuz ve bedenimiz

Arasında ince bir ip.

Üstünde sallanan bendeniz,

Cambaz değiliz,

Belki bedevi

Belki ebedi.

 

Şu ağlayan gökyüzü altında

Yaslandık kırık bir kaleme

Tükenen, büyüyen duygularla,

Şu taşı toprağı sert bozkırda,

Ölümle dip dibe,

Hayata sevdalı.

Sararan yapraklar arasında yürüdük,

Bir durak, bir liman ararcasına,

Neydi bizi sürükleyen?

Garip miydik biraz?

Yoksa hayata sarılmaya çalışan,

İki yabancı mı?

 

Yabanı bilmem,

Yabancıyı tanımam,

Dostum ben aşığım diyordu,

Bense buna ölüm diyordum.

Arka bahçemiz şairane,

Aşklar bostana ekilmiş,

Dosto buna cennet diyordu,

Bense fidanlık sevdalısı.

Bozkırı bilmem,

Biz kalemle çizilmiş

Atlara şendik.

 

Aşklar filiz vermiş,

Dostu aşka inandırıyorum.

Fidanlık hayaliyle cennet vadediyorum.

Arka bahçede kurulu salıncak.

Sevda uğruna sallanıyor.

Dosta aşkı anlatıyorum

O buna ölüm diyor.

Ben hayat bul diyorum

O, öldüm diyor.

Aşka inanmak cancağızım

Ölü bir beden ister.

Bunu bildim.

Aşka ölüm dedim.

Yaslandım dostun omuzuna.

 

Bizde omuz derya, deniz

Dosta da yeteriz, düşmana da.

Şairin dostu mısra derler,

Aşkına sanat,

Garibin sanatı hayat,

Dostu, can yoldaşı, beyit

Oysa biz serbest yazardık.

Dosto buna nazım diyordu

Bense lazım.

Hayallerimiz vaveyla

Bedevi şikestesi

Ben ona şair diyordum

Oysa o bana inanıyordu.

 

Şairlik yolunda değilim.

Bu yolda yürüyen acemi bir çırak.

Ben ona usta diyorum oysa

Sözlerinde demleniyorum hala.

Yüzümde güneş sıcaklığı

Oysa ellerimde kış soğuğu.

Üstadım diyorum dosta

Tut kalemimden yazdır beni.

 

O bana üstat diyordu

Biz, Mevlana ile Şems.

Kalemiyle yükseliyorum

Sözcükleriyle semada gezme

Duyguları ufka zarar

Yeni bir dünyayı

Oysa aralar.

Mısralarında giz var,

Bana üstat diyor,

Bense iki yabancı, kafi

Kalemine sağlık dosto

Söz bitti…

                                        Akif idiz v Ferdi Karabıyık. 

GECEM


Yine gecemle beraberim.
Tepemde dolunay
Ve kalbimde derin hasret.
Umutla bakıyorum
Gecemin kör karanlığına.

11 Nisan 2021 Pazar

APTALIN ÖZRÜ

Ben bir aptalım

kazanmaya çalıştığın

kalbi kırmakta neymiş

tutamazdım değil mi?

içimi içime


Ben gerçekten aptalım

düşüncesizce yazılan

cümlelerin efendisi

ta kendisi


Biraz da gerzeğim

affedilmesi zor 

bir gerzek

bulunduğu

durumu anlatamayan, gerzek


Belki bir budala

içi içini kemiren

bir af cümlesi arayan

kendi kendini bitiren

bir budala


Belki de bir zaman yolcusu

beş dakika gerisine

dönmek isteyen

af cümlesi arayan


Belki de idealist

bir adam

nerede duracağını bilmeyen

yalnız bir aptal 

yapabilirdi anca

benim bu yaptığımı

bilmeden

ÖLMEK MESELESİ

Ölmek ne güzel şey

ölmek en güzel şey

bir beş çayının ardından

ölmek

ya da bir kuğunun

kanadında ölmek

mesele bu değil

kuğunun kendisi olarak

ölmek

bir göçteyken veya

kuluçkadayken ölmek


Ölmek ne güzel şey

ölmek en güzel şey

bir insan da ölebilir

bir nesne de

mesele bu değil

ölmek, kendi içinde ölmek

ruhun yokmuşçasına

var olmamışçasına ölmek

yaşama sahip olmadan

ölmek

ölmek ne zalim şey

ölmek en güzel şey


Bir bebekte ölebilir

onu doğurtan ebede

mesele bu değil

farkına varmadan

ölmek

tıpkı bir bebek gibi

bir ebe gibi

doğumda ölmek

yaşadığını zannederken ölmek

ölmek ne garip şey

ölmek en güzel şey


Bir şiir de öldürebilir

bir şair de

bir mısra öldürebilir

şiiri ve şairi

mesele bu değil

ölüm şiirinde

öldürür mü şair ölümü

ölüm hiç ölür mü?

ölmek ne hazin şey

ölmek en güzel şey


Uykudayken ölmek

rüyalarında ölmek

mesele bu değil

uyanıkken de ölebilir insan

uyuklarken de

ölmek ne hülya şey

ölmek en güzel şey


Düşünürken ölmek

efkarlıca ölmek

mesele bu değil

düşünmeden de ölebilir insan

düşünerekte

ölüm düşünceden yavaşsa

düşünerek ölmek

yok değilse

düşünmeden ölmek

ölmek ne efkarlı şey

ölmek en güzel şey


Huzurluyken ölmek

yaşlılıkta ölmek

mesele bu değil

her ihtiyar huzurlu değil

ve huzur ölüm değil

huzur ölmek değil

ölmek huzur demek

ölmek ne huzurlu şey

ölmek en güzel şey


Öylesine ölmek değil

kendi canına kıymak

değil mesele

ansızın ölmek

kimsecikler duymadan

görmeden, ölmek

ölmek ne hızlı şey

ölmek en güzel şey


Seni severken de ölebilirim

seninleyken de

ve sensiz de ölebilirim

asıl mesele

beraber ölmek

içimizden geldiği gibi

birbirimizken ölmek

ölmek tek kişilik şey

belki de en güzel şey

ölmek





BAZI ZAMANLAR

Bazı zamanlar çok güzeldir

hatırlanmaya değecek kadar

senin hatırladıklarında

benim hatrım var


Bazı hatırlarımda

güzel şiirler var

çoğu sana yazılmış

bu yazılanlardan


Bazı şiirler var

okunduğunda güzeldir

bazı şiirlerse

sen okuduğun vakit


Bu okuduklarında

biraz ben var

biraz sen


Bazı zamanlar çok güzeldir

hatırlanmaya değecek kadar

senin anlatın

benimse dinletim var

BÖYLE OLMAMALIYDI

Böyle olmamalıydı

uyuyamıyorum

bu aralar

ama böyle

olmamalıydı

gamsızca başımı

yastığa vurduğum gibi

düşlere dalmalıydım

tereddüt etmeden

uyuyabilmeliydim

yumuşuyorum galiba

eski öfkem, hiddetim


Ama böyle olmamalıydı

duyulmamalıydı maziye

özlem

benim kitabımda yoktu bu

geçmişte olan orada kalmalıydı

kilit altında

gözlerim doluyor

baş ağrısı


Oysa böyle olmamalıydı

sessizce ölmeliydim

yan odamdan dahi duyulmadan

ama şimdi herkes biliyor

senin benim katilim olduğunu

ama böyle olmamalıydı

BEN ŞİİR ÇOK SEVMEM

Ben şiir çok sevmem
o ne öyle
aşk sözcükleriymiş
iltifatlarmış, aforizmaymış
açık sözlülük severim

Hem ben öyle
çok açık sözlülükte sevmem
az söz, çok mana
severim

Aslında söz sevmem
bakışlar kafidir
her şeyi anlatmaz mı
bir çift göz

Ama öyle güzel bakan
insanda sevmem
ne o öyle
manalı manalı

İşin özü ben sevmem
severim dediğim
her şeye rağmen
en çokta
sana rağmen
ben şiir çok sevmem

İKİ BULUT ARASI

İki bulut arası

bir gökyüzü

duyulur derinden

ezan sesi

şimdi işittin mi

son nefesi

işte bu gözlerin

ölümüdür


İki bulut arası

ezan sesi

işitilir derya, deniz

rüzgar sesi

şimdi işittin mi

bu gelen 

ayak sesi

ruhunun nişanesidir


İki bulut arası

derya, deniz

ortalık pek bir

sessiz

şimdi işittin mi

şu duran benim

benim sessizliğim


UMUDUM

Umudum sende yeşeriyor

sende buluyorum yarınımı

ışığında aydınlanıyor yüreğim


Gidecek gibi oluyorsun

düşüyorum

kaşlarını çatıyorsun

Bismillah, oluyor gözlerin

sineme bir eyvallah

saplanıyor


Nasıl desem

nasıl anlatsam, yokluğunu

kendime

sesin oluyor mahalledeki çocuklar

yaprak hışırtısı, ayak sesin


Sineme bir vedan saplanıyor

haşa diyorum kendime

haşa

gitmez, güneş gider mi gündüzden

ay terkeder mi gecesini


Yüzün, yüzün geliyor

aklıma

kaşlarını çatıyorsun

kaşların zülfikar

karasında, boynum kıldan ince


Boğazımda düğümleniyor

vedan

sineme bir eyvallah

saplanıyor

yüzümü dönüyorum yüzüne

kıblem oluyor alnı mübarek


Gidecek gibisin

kabirleri ziyaret ediyorum

toprağı koklayan yetmişlik dede

oluyor gözlerim

gözlerine bakıyorum

gözlerin kabrim

mezar taşım oluyor

sinen sineme

her uğrayanın rahmetinden 

nasiplenerek

sen oluyorum sensizliğimde



SELAM DURDUM

Gariptir, o gün durdum

gözlerine içten bir şekilde

en derinden bir selam durdum

sözlendik biz seninle


Mısralarda ki kelimelerdik

ve ben durdum

kalem durdu, sen sustun

sessizliğine, selam durdum

ve biz sözlendik

29 Mart 2021 Pazartesi

MEZARLIKTA KARGALAR


Yüzün aydınlık
Zifiri karanlıkta dolunay
Sessizlik ortasında kargalar
Mezarcıyla derin sohbetteler.
Yüzüm kararıyor geceden
Kulaklarımı tırmalayan
O haşin sessizlik
Ürkütüyor beni.
Ruhumu ezen geceyle beraber
Ellerimle arıyorum
Yüzünün aydınlığını.
Mezarlıkta kargalar,
Mezarcıyla derin sohbetteler.

Bir ney süzülüyor uzaktan.
Kargalar suspus
Mezarcıda derin bir hüzün
Hasret titretmiş ellerini.
Belli, bir bozgun var
Mezarcının sert kalbini titreten.
Yüreğindeki dalgalanma
Gözlerine vuruyor,
Taşıyor göz duvarlarından
Yüreğinin fırtınası.
Daha kaç defa gömmeliydi oysa.
Her ölü bedeni gömdüğü gibi
Toprakla buluşmuştu tüm hayalleri.
Kargalar tekrar başlıyorlar
kargalar
Mezarcıyla derin sohbetteler.

17 Şubat 2021 Çarşamba

MEMLEKETLİM

 Oturdum gecenin kıyısına

Gönlümde kuş cıvıltıları

Yüzümde hissettiğim kış soğuğu oysa

Memleketlim buna ölüm diyor

Oysa ben aşka inanıyorum.

Oturdum gecenin en kıyısına

Gözlerimde bir çift papatya

Kalbimin derinliklerinde

Kanat çırpıyor bir kelebek.

Ellerimde hissettiğim ayaz oysa ki

Memleketlim buna ölüm diyor

Oysa ben aşka inanıyorum.


Sensiz ellerim kış soğuğu

Gecenin kıyısında yapayalnızım sensiz

Kapanıyor gözlerim yokluğa

Memleketlim buna ölüm diyor hala

Ben seninle aşka inanıyorum oysa. 

Gönlümde kuş cıvıltıları cıvıl cıvıl 

Gözlerimde bir çift papatya 

Kalbimin orta yerinde çırpınan bir bülbül. 


Oturdum gecenin en kıyısına, 

Gözlerim yıldızlarda

Yüzümde ay ışığı senin gibi, 

Memleketlim buna ölüm diyor usanmadan 

Ben hala aşka inanıyorum. 

Binlerce kez inat ederek, 

Seninle inanıyorum aşka. 

Seninle gönlüm bahar

Seninle çiçek açar. 

Seninle 

Sen

Hep sen... 


TİRAJE

  Sabahın heyecan verici ışıkları altında Sevinç naraları atan kuşlar yok artık. Sokağın toprak kokusu kandıramaz artık beni. Yağmurla...