Yürek burkan anılardan geçtik,
Yürüdük durduk bu diyarda.
Bir güzel hülya peşinde,
Bir güzel sevda uğruna.
Adem evvelinden buruğuz
Az be az,
Boşluğa kalemle yaslanıyoruz.
Şiirler ruhumuz ve bedenimiz
Arasında ince bir ip.
Üstünde sallanan bendeniz,
Cambaz değiliz,
Belki bedevi
Belki ebedi.
Şu ağlayan gökyüzü altında
Yaslandık kırık bir kaleme
Tükenen, büyüyen duygularla,
Şu taşı toprağı sert bozkırda,
Ölümle dip dibe,
Hayata sevdalı.
Sararan yapraklar arasında yürüdük,
Bir durak, bir liman ararcasına,
Neydi bizi sürükleyen?
Garip miydik biraz?
Yoksa hayata sarılmaya çalışan,
İki yabancı mı?
Yabanı bilmem,
Yabancıyı tanımam,
Dostum ben aşığım diyordu,
Bense buna ölüm diyordum.
Arka bahçemiz şairane,
Aşklar bostana ekilmiş,
Dosto buna cennet diyordu,
Bense fidanlık sevdalısı.
Bozkırı bilmem,
Biz kalemle çizilmiş
Atlara şendik.
Aşklar filiz vermiş,
Dostu aşka inandırıyorum.
Fidanlık hayaliyle cennet
vadediyorum.
Arka bahçede kurulu salıncak.
Sevda uğruna sallanıyor.
Dosta aşkı anlatıyorum
O buna ölüm diyor.
Ben hayat bul diyorum
O, öldüm diyor.
Aşka inanmak cancağızım
Ölü bir beden ister.
Bunu bildim.
Aşka ölüm dedim.
Yaslandım dostun omuzuna.
Bizde omuz derya, deniz
Dosta da yeteriz, düşmana da.
Şairin dostu mısra derler,
Aşkına sanat,
Garibin sanatı hayat,
Dostu, can yoldaşı, beyit
Oysa biz serbest yazardık.
Dosto buna nazım diyordu
Bense lazım.
Hayallerimiz vaveyla
Bedevi şikestesi
Ben ona şair diyordum
Oysa o bana inanıyordu.
Şairlik yolunda değilim.
Bu yolda yürüyen acemi bir çırak.
Ben ona usta diyorum oysa
Sözlerinde demleniyorum hala.
Yüzümde güneş sıcaklığı
Oysa ellerimde kış soğuğu.
Üstadım diyorum dosta
Tut kalemimden yazdır beni.
O bana üstat diyordu
Biz, Mevlana ile Şems.
Kalemiyle yükseliyorum
Sözcükleriyle semada gezme
Duyguları ufka zarar
Yeni bir dünyayı
Oysa aralar.
Mısralarında giz var,
Bana üstat diyor,
Bense iki yabancı, kafi
Kalemine sağlık dosto
Söz bitti…
Akif idiz v Ferdi Karabıyık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder