KIŞ GÜZELLEMESİ

Yağan karın hayalini kuruyorum
Üşümek 
Olmazsa olmazı ellerimin 
Cebimde ısıtmaya çalışıyorum 
Hayalimin kurbanı parmaklarımı

Uzaktan uzağa izliyorum
Sahteleşmiş insanların
Sahte duygularını
Sahicileşmiş mi sahiden
Yoksa sahte kalmakta inatçı mı?

Uzaklaşıyorum günden güne
Zamane sahtecilerin 
Sahte insanlığından
Bilmiyorum ben mi anormalim
Yoksa gerçekten yitirdik mi insanlığı
Bilmiyorum 

Yaşayamıyorum sahteliğin 
Derin ve uçsuz çöplüğünde
Soluksuz bırakıyor beni yapmacık duygular
Sessiz karanlığıma bürünüyorum
Sormuyor bana insanlar ki 
Galiba onlar da böyle istiyor.
Acı gerçekleri duymak öldürüyor
Sahte gözyaşı sahiplerini

Yaşayamıyorum eminim.
Sahte insanların kurduğu
Sahte dünyalarında...

ÖZLEMEK

Özlüyorum
Gözünün derinlerine inmeyi
Yanında olmasam bile
Yanında hissetmeyi
Özlüyorum
Saçlarının tellerine dokunmayı
Dalgalanışını seyretmeyi
Sonra toparlamaya çalışmalarını
Sonra gülüşün geliyor aklıma
Sevinçle karışık hüzünleniyorum
Dalıyorum sonsuzluğa
Düşünüyorum sadece sonra sessizlik
Düşünceler boğuyor sessizliğimi
Sonra yine ben
Aynı ben,sadece özlüyorum

HAYAT

Hayat
Yaşanıyor başkalarının kanlarıyla,
Ödeniyor bütün ödenmez bedeller.
İnsanlığımız sorgulanmıyor.
Yaşatmıyor bizi,
Bu yaşanılmaz acılar.
Dökülmüyor artık gözlerimizden,
Merhamet çınarının tohumları,
Oysa serpilirdi çoktan,
İnsan yüreğindeki merhamet.
Yoksa hayat
Olur muydu böyle?
Yaşatan ve sancıtan her bir duygu
Çoğalır mıydı bu kadar benliğimizde?
Yook hayır olmasın!
Olamaz bu kadar katı insanlık.
Çökmesin üzerimize çökmemeli
Yaşam denen yada sanılan her şey,
Bir keder yada bir hüzün.
Hayat
Yaşanmamalı başkalarının kanlarıyla
Ödenmemeli ödenen hiçbir bedel.

SAVAŞ ÇOCUKLARI

Savaş çocukları
Gülümsemenin ardından kopan
Ağır acı ve hüzün
Mülteci oldukları şehirler
Yabancılaşmış sevinçler
Savaş çocukları
Üstünde bir kış battaniyesi sarılı
Titremekte olan umutlar
Dökülen damla yaşlarla sayılan
Unutulmuş geride bırakılmış insanlıklar
Umursanmayan göz ardı edilen
Değer ve yasalar
Yoksa sığarmıydı insanlığınıza
Ufacık bir savaş çocuğunu
Bırakıp yapayalnız kendi benliğiyle
Uçsuz bucaksız mülteci memleketlerinde

BİR ŞİİR OLMAK İSTERDİM

Bir şiir olmak isterdim
Her bir cümlesi
Hatta her bir kelimesi
Sadece seni anlatan
Dalsam harflerin arasına
Sadece seni düşünsem
Çöle düşen mecnun misali
Dağılsam harflerin arasında
Arasam yıllar boyu
Gözlerinin mercan maviliğini

BEKLEMEK

Beklemek
Neyi beklediğini bilmeden
Ölümü beklemek gibi
Nerede ne zaman geleceğini bilmeden
Beklemek ölesiye
Öylesine beklemek gibi değil
Yanlış anlaşılmasın
Seher vakti vuran
Güneşin ilk sıcaklığını beklemek gibi
Dalıp o seher vakti sonsuzluğa
Geleceğini bilerek
Beklemek.

GİTMEK

Gitmek
Herkese her şeye rağmen gitmek
Bırakmak anılar dolu çantayı geride
Arkana bile bakmadan gitmek
Geride bırakılanı umursamadan
Gitmek

Kaçmak gerek en ötesinde
Unutamadığın ne varsa ondan
Hatırlatan her şeyden
Bir şehirden
Bir sokaktan
Ve belki bir hayattan
Kaçmak gerek en ötesinde

Bıraktın mı?

Durdum
Düşündüm sadece
Velhasıl;
Duygularım arşı inletirdi benim nezdimde
Kim bilir belki de senin içinde ufacık yankı
Güneşin karşısındaki kısık gözlerinin çukurunda yuva yapmış beklemekteyim
Son treni kaçırıcakmışcasına sabırsız ve telaşlı
Girift bir çıkmaza düşmüşüm sanki
Meyus bir halde
Vaveyla bastım kulakları çınlatırcasına
Payidardı sana olan özlemim
Tahayyül bile edemezsin
Tumturaklı idi sevgim gözleri kamaştırırcasına
Efsunkar benim bile hayal edemeyeceğim kadar efsunkar
Merdümgiriz bir halin vardı sanki sadece benimmişsin, bana aitmişsin gibi
Dilhun imişim sen bıraktıktan sonra beni
Tevekkeli konuşulmaz sözler bıraktın mı gerçekten beni, ellerimi?

Yalnızlıktan Korkmak

Bu aralar yalnızlıktan korkar olmuşum
Odamda hep ışığım açık
Seslere sarılıp uyuyorum
Kapımda aralık az be az

Eskisi gibi değilim
Bir battaniyeyle örter oldum kendimi
Soğukluğunu hissetmiyorum karanlığın
Öfkelenmiyorum sabah baykuşuna

Değişiklik iyidir derler
Yalnızlık yaşlandırır derler
Kim demişse yalan yanlış
Konuşmuş

Beni kalabalıklar yaşlandırdı
Çokluklar kör sağır etti
Çok arar oldum sessizliği
Yalnız kalabildiğim karanlık yerleri

Ama şimdilerde yalnızlıktan
Korkar olmuşum
Hem kendime yabancılaşıp
Hem de kalabalıklara muhtaç olmuşum

HEP SANA HASRET

Kaldırmış şehadet parmağını
Yürüyor gülümseyerek
Parmağın gösterdiği şehadete
Ey şehit oğlu şehit!
Yüreğinin sığınacağı dünyayı nerden tutalım
Yeryüzüne sığdırmaya çalışsak
Çatırdar dağlar taşlar
Gökyüzü desen
Zaten yükü ağır

Yürü ey şehidim
Sığınacağın liman müjdelenmiş
Layık görülmüş sana en yüce liman
Yürü ey şehidim
Arkanda bıraktıkların
Hep sana hasret...

BAĞIŞLANMA

Zıt insanların
Eşdeğer yaşamları
Her biri birbirinden ağır suç
Sevilmekten yana gizlenen insanlar
Bağışlanmıştı aslında bütün idamlıklar

BİLİRİM

Zamanın boşluğunda sallanan
Kesik yürekli sevdalar bilirim
Kendini salmış derin yokluğa
Gözlerden dökülen yaşlar bilirim.

Gecenin bir vakti sarılmış hayaller
Uyku tutmayan yürekler
Kabuk tutmayan iç yaralar bilirim
Bir şarkının nakaratında ezberlenen
Bir ömür boyu taşınan derin izler bilirim.

YORGUN SIĞINAK

Kavgalar birikiyor içimde
Evet! Hoş geldiniz kardeşlerim
Hoş geldiniz yorgun harflerin
Yorgun sığınağına

Kavgalarım birikiyor içimde
Şöyle kaldırsam yumruğumu gökyüzüne
Tehditkar bakışlar atsam yıldızlara
Çatsam kaşlarımı bulutlara
Gök gürleyerek ağlar.

Bunu bildim!

Sıktığım yumruğu saklıyorum belimde
Tehditkar bakışlarımı toprağa gömüyorum
İçime biriktiriyorum öfkemi
Yüzüm yüzüme çatıyor bu sefer
Yüzüm yüzüme baka baka kan ağlıyor

Kavgalarım birikti içime
Evet! Hoş görün kardeşlerim.

GECENİN UFKU

Dönülmez gecenin son ufkundayım,
Yürüyorum sensiz sedasız sokakları.
Gözlerimde büyüyen hayalin,
Tomurcuklanan gözyaşlarım ve bir tutam hüzün.

Yürüyorum bir boşluğa atarcasına adımlarımı
Derinden gelen hıçkırıklarım la dökülüyor
Son gecemin son damlaları
Hüzünlüyüm, aşığım,sevdalıyım

Sokakları yürürken bir başıma
Sesin düğümlenir kulaklarıma
Akmak istercesine boğazıma
Susuyorum,sensizliğin sedasıyla susuyorum.

Ölüyorum yavaş yavaş biliyorum
Her adımda bir merhaba düşüyor
Boynum toprağa hasret çekercesine
Eğiliyor sevdalısının göğsüne.

Ölüyorum biliyorum
Gecenin ufkunun son damlasında.